Sakin Ol Şampiyon!







Yetişememek ve bırakmak noktasında hala kendi dengemi bulamadım… Yorgunum ve biraz keyifsizim, hatta sessizim… Bu durumlar benim için olağan şeyler olmadığından etrafta merak ve endişe uyandırdığımın farkındayım. Benim de alışık olduğum bir halim değil netice itibariyle, geçeceğini biliyorum. Bir farkındalık sonrası hiç birşeyin eskisi gibi ol(a)mayacağını da… O yüzden içimden gelen hisleri kabul ediyorum ve ona uyum sağlamaya çalışıyorum. Kafamdan geçenlerle henüz bir uyum sağlanmış değil, yavaş yavaş uyumlanmayı bekliyorum.
Hala okuyup “yapmak” (içimde iflah olmaz bir DOer varsa benim suçum ne?) üzere birşeyler araştırıp öğrenmeye çalışıyorum. Yanı sıra koşturma gerektiren durumlarda kendimi telkin edip uyarıyorum: “ne kadar acil olabilir ki? Olursa ne olur? Olmazsa ne olur? Olursa ne olmaz? Olmazsa ne olur?” bu soruların zaten bir kısmına cevap verip de koşturmaya mahal olmadığına beynim de kani olduktan sonra kendimi yaymaya, dinlenmeye ve bir kısım beyin uyuşturan (itiraf ediyorum son 1 haftadır depresif zamanlarımın yancısı kendikıraş oynuyorum) eylemlere davet ediyorum.
Geçen haftaya göre biraz yol kat ettim yine de, mesela dün başladığım kitaptan 40 küsür sayfa okudum ve aynı satırlara sayfalara dönme gereği hissetmedim. Kitap okurken gerçekten kafamın kitapta olduğuna dair güzel bir durum değil mi bu? Darısı yarım kalan tüm kitaplarımın kafamı vererek okuyacağım sayfalarına diyelim J
Tabi bu süreçte vücudum da biraz tepkiselleşti, ağzımda aft çıktı, bütün kışı grip olmadan atlatmış bir insan olarak bu tarz bağışıklıkta düşüş göstergelerinin sebebi moral-motivasyon düşüşünden başka ne olabilir. Sabahları yorgun uyanmalarım da kısmen düzelmiş olsa da devam etmekte, buna mukabil saat ertelemelerim de…
Önceden verilmiş sözler dışındaki planları ve plan yapmayı askıya aldım. Instagram’da da paylaştım herhangi birşeyi yapabilirim biliyorum ama herşeyi birden yapmaya çalışmaktan vazgeçmem gerekiyor. Bazen sadece yapmamayı tercih etmeli, bazense yardım istemeliyim.
Yardım istemekten çok birilerinin buna ihtiyacım olduğunu farketmesini bekliyorum bazen sessizce. Döngüde aksama olmadıkça, çark dönmeye devam ettikçe kimse birşey farketmiyor anladığım/gördüğüm/yaşadığım kadarıyla. Benim çark dönmemeye başladı, bir önceki yazıda da belirttiğim önce donuklaşıp robotlaşma sonra duygusal patlamalar…  Bu kadar zor olmamalı diyorum, görünüyor olmalıyım. Farkedilmek için önce çökmem mi gerek?
Yardım isteme, durma, herşeyi birden yapmaya çalışmama, her anını programlamama ve daha fazlası… Bu fikirlerin doğru, makul ve uygun olduğunun çok farkındayım, lakin içselleştirmem için zamana ihtiyacım var. Bunu da yapabileceğimi biliyorum! O zaman kolonlara verdiğimiz coşkuyla beraber, ben bu akşam da bir şey yapmayayım… Hala kafamda yapmam gerekenlerin listesi var:/ Neyse belki listeyi hafifleterek başlamalıyım…


Sağlıcakla.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ba(ğ)zı farkındalıklar...

 Dün üzerine düşünmek üzere bana yöneltilen 2 soru üzerine yazacağım.  "Yaratıcı özdeğerinin düşmanı olduğunu düşündüğün kim var? Veya ...