Yazamamak...


Bloğu açtıktan sonra aklımda olanları, aklıma gelenleri ufak ufak notlar alarak kah liste, kah paragraf olarak taslaklarıma kaydetmiştim. Hala da her aklıma geleni hemen bir yerlere not almaya çalışıyorum, aklıma –neyse ki- bir sürü şey geliyor. Ama geçen haftadan beri içimdeki “rahatsız, arızalı, beğenmeyen ve tasnifçi” yüzünden ”en uygun zaman ve olabilecek en iyi” yazıyı yazmak için ötelemeye ve elim gitmemeye başladım, bu şekilde içine hapsolduğum procrastination döngüsüyle beraber daha da beteri bu işin sürekliliğini sağlayamadığımı düşünerek kendime yüklendim bolca…  Sonuçta yazmak aslında kafamdakileri dışarı atmak kadar doğal bir süreç ve şu an yazdıklarımı paylaşıma açarak kendimi de düzenli kafa temizlikleri açısından da disipline etmeye çalışıyorum.
Sadece ara ara titreyip kendime gelmek için biraz dürtülmeye, biraz da sakinleşip sarih kafayla düşünmeye ihtiyacım var sanırım. Biraz sakinleyince bir ucundan tutup başlamak daha kolay! Geçen hafta içerisinde instagram’da da bir gönderide paylaşmıştım bu döngü ve durumu. Ama anca şimdi yazabiliyorum J
Genel anlamda içimden hiç birşey yapmak gelmeyen çalışılan zaman kısıtlı ama hissettirdiği oldukça uzun bir haftanın ardından haftasonu kendimi her anlamda terapiye aldım diyebilirim J Evde ötelediğim, biriktirdiğim, aylardır yok saydığım işlerin bir kısmını yaptım. Hepsi bitmedi ama yine de yapabildiğim kısmı bende iç ferahlığı yarattı, çok şükürJ
Ayrıca ruhumu besleyen bir masal çemberinde yerimi alarak başka bir diyarda, birbirini yargılamayan, etiketlemeyen, talep edilmedikçe yorum yapılmayan, sadece dinlediğimiz ve kendimize dair istediğimiz paylaşımı yaptığımız bu ortamda dingin ve huzurluydum. Masalımız “Çirkin ördek yavrusu” idi. Bu kadar bilindik, bu kadar tanıdık bir masalda bir sürü kere dinlemiş olsak da bu kadar irdelenmemiş olduğunu farketmek çarpıcıydı. Masaldan ayrık olarak hissiyatım aynı zamanda çembere katkımdı da: "aralarında rahat hissettiğim kişilerden bağımsız bu kabileye şükran"dı.
2017’den beri süregelen veya hissettiğim bir yolculuğum var içsel ve dışsal farkındalığım adına. Bu sürecin giderek daha da hızlandığını ve direndiğim şeyleri kabullenerek daha güçlü bir duruşumun olduğunu ve sağlamlaştığımı hissediyorum. Aslında öğrendiğimiz hep dirençti veya karşı durmak… Ama kendime dair direndiğim bazı şeyleri kabullenip, kendimle inatlaşmayı bırakıp kendime alan tanımayı yeni yeni öğreniyorum. Oldum mu? Hayır! Ama yol uzun, yolda olmak da güzel J
Sağlıcakla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ba(ğ)zı farkındalıklar...

 Dün üzerine düşünmek üzere bana yöneltilen 2 soru üzerine yazacağım.  "Yaratıcı özdeğerinin düşmanı olduğunu düşündüğün kim var? Veya ...